İslam dinine göre, oruç aklı başında ve ergenlik çağına gelmiş, hastalık gibi mazeretleri olmayan kişilere farzdır. Ancak yolculuk, hastalık ve yaşlılık gibi durumlar oruç tutma zorunluluğunu ortadan kaldırabilir. Kadınlar ise adet dönemlerinde, yani hayız günlerinde oruç tutamazlar. Bu durum Kur'an-ı Kerim'de de belirtilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de Adet Dönemi Kur'an-ı Kerim'de kadının adet görmesi, yani hayız hali, kadın ve erkeği ayıran doğal bir özellik olarak belirtilir. Adet görmek anormal ve çirkin bir olay değil, Allah'ın kadınlara verdiği doğal bir durumdur. İslamiyet'in doğuşu sırasında, Araplar adetli kadınlarla cinsel ilişkiye girmezken, Hristiyanlar bu durumu farklı bir şekilde değerlendirirdi. Yahudiler ve Mecusiler ise adetli kadınlardan uzak durur, hatta adet dönemi bittikten bir hafta sonra bile kadınlara yaklaşmazlardı. İslamiyet, kadınların bu durum ve hallerinde küçük düşürücü alışkanlıkları ve ibadetleri yasaklayarak kadınları koruyucu bazı hükümler getirmiştir. Kur'an-ı Kerim'de bu durum şöyle ifade edilir: "Sana kadınların hayız halinden sorarlar. De ki; o, eziyet veren bir haldir. Kadınlar hayız halindeyken onlardan uzak durun. Temizlendikten sonra onlara Allah'ın emrettiği yerden yaklaşın." Adet Görme Yaşı ve Şer'i Hükümler Kadınlar genellikle on yaşlarında adet görmeye başlar ve bu durum elli beş yaşlarına kadar devam eder. Bu yaşlarda idrardan gelen kan 'özür kanı' olarak kabul edilir. Adet gören bir kadın, namaz, oruç, hac gibi tüm şer'i yasaklara ve emirlere uymak zorundadır. Adetli ve Lohusa Kadınlara Yasaklanan Şeyler
Sonuç İslam dinine göre, kadınların adet döneminde oruç tutmaları yasaklanmıştır. Ancak bu süre zarfında tutamadıkları oruçları daha sonra kaza etmeleri gerekmektedir. Bu hükümler, kadının fiziki ve ruhsal sağlığını korumak amacıyla getirilmiştir ve İslamiyet, kadınlara bu özel durumlarında kolaylık sağlamayı hedeflemiştir. |