Adet öncesi akıntı, hemen her kadında adet öncesi dönemde gözlemlenen bir durumdur. Bu akıntı, aşırı olmadığı sürece genellikle bir sıkıntı oluşturmaz ve vücudun normal bir fonksiyonudur. Rahim boynu ve bezeler tarafından üretilen sıvı, akıntı olarak dışarı atılır. Bu akıntının oluşumu aslında yararlıdır; çünkü bu sıvı dışarı çıkarken rahim duvarını saran eski hücreleri de beraberinde götürür ve rahim içinin temizlenmesine, yenilenmesine yardımcı olur. Adet öncesinde akıntı genellikle adete yakın dönemlerde artış gösterir. Ancak akıntının ağrısız ve kokusuz olması gerekir; aksi takdirde bir hastalığın belirtisi olabilir. Kaşıntı ve ağrılı akıntılar oluşuyorsa bu durumda bir jinekoloğa başvurmak önemlidir.

Adet öncesi akıntı, çeşitli özellikler gösterebilir:

Adet dönemi öncesinde oluşan akıntı, bazen pembe renkli olabilir. Bu akıntı, implantasyon kanaması ile karıştırılabilir. Pembe olan bu akıntı, fallop tüpü içerisinde sperm ve yumurtanın birleşmesi ve rahmin iç tabakasına doğru ilerlemesi sonucu oluşabilir. Bu durumda hamilelik meydana gelebilir. Ancak her implantasyon kanaması hamilelik belirtisi değildir. Bu nedenle bir doktora başvurmak gerekecektir.

Adet öncesi akıntılar bazen de kahverengi lekelenmeler olarak karşımıza çıkar. Bu lekelenmelerin nedeni stres, kist, miyom, rahimde oluşmuş bir yara, ilaç kullanımı ve bazen de hamilelik belirtisi olabilir. Bu lekelenmeler bir pedi doldurmayacak kadar az miktarda olur. Hamilelik akıntısı, gebeliğin altı veya yedinci gününde başlar; bu nedenle hesaplama yaparken dikkatli olunmalıdır.

Adet öncesi akıntı genellikle normal bir durumdur, ancak bazı belirtiler doktora başvurmayı gerektirir:

Adet öncesi akıntı, kadınların büyük çoğunluğunda gözlemlenen ve genellikle normal kabul edilen bir durumdur. Ancak, akıntının normalden farklı özellikler göstermesi durumunda bir uzmana başvurmak önemlidir. Bu sayede, herhangi bir sağlık sorunu varsa erken teşhis ve tedavi sağlanabilir.