Adet düzensizliği, kadınların yaşamları boyunca doğurganlık çağlarında yılda 11-13 kez adet dönemi yaşamaları beklenirken, bu sayıdaki sapmalar olarak tanımlanabilir. Bir veya iki kez daha az ya da fazla adet görmek genellikle normal kabul edilir. Adet düzensizliği, kadının kendine özgü adet döngüsü özelliklerine göre değerlendirilmelidir. Ergenlik döneminde adet döngüsünün düzenlenmesi birkaç yıl sürebilir ve bu doğal bir süreçtir. Bu dönemdeki adet düzensizlikleri, hormon dengesinin ayarlanmasıyla ilgilidir. Menopoz dönemine yaklaşıldığında da benzer düzensizlikler yaşanabilir. Menopoz, son adet döneminden sonra 12 ay boyunca adet görülmediğinde başlar. Menopozdaki adet düzensizlikleri, hormon seviyelerindeki ve yumurta hücresi sayısındaki azalmadan kaynaklanır.

Rahimde her ay yumurtlamanın ardından embriyonun yerleşmesine hazırlık yapılır. Rahmin iç duvarındaki kalınlaşma ile başlayan bu hazırlıklar, adet döngüsünü başlatır. Eğer embriyo oluşmaz ve gebelik meydana gelmezse, kalınlaşan rahim duvarları adet kanaması yoluyla dışarıya atılır. Bu süreç, kadının bedenindeki hormonların etkisiyle gerçekleşir. Ergenlikten başlayarak menopoza kadar her ay aynı şekilde devam eden bu döngü, düzenli adet görmek anlamına gelir.

Düzenli adet gören bir kadında yaklaşık 28 günde bir kanama olur. Bu süre, bir adet kanamasının ilk gününden bir sonraki kanamanın ilk gününe kadar geçen süredir. Kanamanın süresi kadınlara göre 3-7 gün arasında değişir. İlk başlarda daha fazla olan kanama, giderek azalır ve en fazla 7 gün içinde sona erer. Kadının adet döneminde kaybettiği kan miktarı yaklaşık 40 ml kadardır. Bazı kadınlarda iki adet dönemi arasında lekelenme şeklinde hafif kanamalar olabilir ve bu da normal kabul edilir. Adet düzensizliklerinin her birinin kendine özgü sebepleri ve tedavi yöntemleri vardır, bu nedenle teşhis aşamasında bu durumun iyi anlatılması önemlidir.

Kadınların doğurganlık çağında olması ve aktif bir cinsel yaşam sürmesi halinde yaşanan düzensiz adet kanamaları genellikle gebelikten kaynaklanabilir. Bu yüzden tanı sırasında doktorun ilk düşüncesi gebelik olasılığıdır. Tiroid bezi hormonlarındaki düzensizlikler de adet döngülerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Bu nedenle düzensiz adet kanamalarının farklı nedenlerden kaynaklanabileceği söylenebilir.

Adet düzensizliği çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bu sebeple nasıl bir tedavi uygulanacağına karar verilmesi için muayene yapılmalıdır. Kadında adet düzensizliğiyle birlikte amenore denilen adet görme tamamen durabilir. Emzirme döneminde olmayan, hamile olmayan, menopoza girmemiş kadınların 90 günden fazla adet görmemesi anormal kabul edilir. Nedeni belirlenirse, uygun tedaviyle adetler düzenli hale getirilebilir.

Kadınlar hayatlarında strese neden olabilecek yaşam tarzlarından kaçınmalıdır. Düzensiz beslenme, kilo alıp verme, seyahat, gerginlik, şok diyetler strese neden olarak adet düzensizliğine yol açabilir.

Bu ilaçlar, progesteron ve östrojen hormonları içerir. Yumurtalıklardan yumurta salınımını engelleyerek gebeliğin oluşmamasını sağlarlar. Bu hapların kullanımı ya da bırakılması adet düzensizliği nedeni olabilir. Adetlerin düzenli hale gelmesi için 6 ay kadar beklenmelidir. Hapların içeriğinde östrojen olmadığında, iki adet arası kanamalar da görülebilir.

Rahim içinde oluşan iyi huylu oluşumlar polip, rahim duvarına yapışan tümörlerde miyom olarak adlandırılır. İyi huylu olsalar bile, ağrıya ve kanamaya neden olabilirler. Çaplarına bağlı olarak mesaneye ve makat bölgesine baskı yaparak, ağrı oluşturabilirler.

Rahim içinden her ay adetle birlikte dışa atılan dokunun rahim dışında büyümesi halinde endometriozis ortaya çıkar. Bu durum adet düzensizliği dışında anormal kanamalara, cinsel ilişkide ağrıya ve adet kanaması sırasında ağrıya neden olabilir.

Bakteriyel kökenli olan bu rahatsızlık, cinsel ilişki sırasında vajinaya giren bakterilerin vücutta yayılmasına neden olur. Üreme organlarına bulaşma olursa, adet düzensizliği etkisi görülebilir.

Yumurtalıklardan fazla miktarda erkeklik hormonu yani androjen salgılanması sonucunda oluşan bu rahatsızlıkta, içi sıvı dolu kesecikler meydana gelir. Bu durumda yumurtaların olgunlaşması engellenir. Kadınlardaki adet düzensizliklerinin önemli bir kısmı bundan kaynaklanır.

Bu, yumurtalık fonksiyonlarının yerine getirilememesinden oluşan bir sorundur. 40 yaşından sonra daha fazla görülür. Adet düzensizliğine ve adetlerin hiç olmamasına etki edebilir.