Yumurtlama kanaması, kadınların belli dönemlerde periyodik olarak gerçekleştirdikleri, rahim içindeki bazı dokuların kan ile dışarı atıldığı fizyolojik bir durumdur. Bu durum tıpta menstrüasyon, halk dilinde regl veya adet olarak da bilinir. Yumurtlama kanaması kızların ergenliğe başlamasıyla başlar ve menopoza kadar sürer. Yaklaşık olarak kızlarda 9-13 yaşları arasında başlar ve 40'lı yaşların sonunda menopozla durur. Bu süreler kesin bir değer olmayıp ortalama bir aralığı ifade eder. Yumurtlama kanamasının periyodu ortalama dört haftadır. Ancak bir hafta erken veya geç de olabilir ve yaklaşık 5-7 gün sürer. Aynı zamanda bu aralıklar kadından kadına değişkenlik gösterebilir.

Yumurtlama kanamasının yaklaşık 4 hafta süren bir döngüye sahip olmasının nedeni, kadında yumurtalıkta var olan yumurtaların her 4 haftada bir rahime bırakılmasıdır. Eğer bu dönem aralıklarında yumurta erkekten alınan spermle döllenmezse, rahime alınan yumurta çeşitli faktörlerin (hormonlar gibi) etkisiyle yapıştığı dokudan veya dokuyla birlikte kanama oluşturarak vajinadan çıkar. Eğer spermle döllenme gerçekleşirse, birtakım değişikliklerle döllenmiş yumurta rahimde tutulur ve gebeliğin oluşması için ortam hazırlanır; bu dönemde yumurtlama kanaması olmaz. Genellikle de emzirmeyle ilişkili olarak doğumdan sonraki 8-16 haftaya kadar kanama görülmez. Emziren annelerde emzirmenin süresi arttıkça yumurtlama kanaması da daha geç dönemde tekrar başlar. Doğumdan sonraki ilk 6 haftada "loşia" olarak tabir edilen bir kanama olabilir. Bu kanama daha fazla olup daha kırmızıdır, ancak yumurtlama kanaması değildir.

Yumurtlama kanamasında düzensizlikler olabilir. Bu düzensizliklerin nedenlerini iyi araştırmak gerekir. Önemli nedenlerden bazıları şunlardır:

Bunların yanı sıra stres, rahim kanserleri, diyabet, aşırı kilo alma, tiroit hastalıkları, steroid ilaçlar, antidepresan ilaç kullanımı ve aşırı egzersiz gibi durumlar da yumurtlama kanamasında düzensizliklere yol açabilirler.