Adet döneminde ilişkiye girmek, kadınların regl dönemlerinde eşleri ile cinsel ilişkiye girmesi anlamına gelir. Kadınların bu özel dönemlerinde vücutlarında çeşitli değişimler olabilir. Kadınlar bu dönemde sancılar, göğüs ve karın bölgelerinde şişkinlik, mide bulantısı, kramplar ve psikolojik sıkıntılar gibi birçok problemle uğraşmak zorunda kalabilirler. Bu nedenle, özellikle kadınlar bu kadar sıkıntının olduğu bir süreçte cinsel ilişkiye girmeyi pek tercih etmezler.

Tarih boyunca adet kanamaları hakkında hep olumsuz yorumlar yapılmıştır. Hatta dört büyük kitaptan biri olan Tevrat'ta, adetli kadının 7 gün boyunca pis olduğu, giydiği kıyafetten yattığı yatağa kadar her şeyin kirli olduğu ve adet bitiminde bunların tekrar yıkanması gerektiği düşünülmüştür. Bu nedenle, adetli bir kadının elinin değdiği erkek de pis olarak nitelendirilmiş ve adetli iken ilişkiye girmenin yolu kapatılmıştır. İslamiyet'te de adetli iken ilişkiye girmek hoş görülmemektedir. Bunun sebebi, kadınların zaten acı çekiyor olmaları ve onlara bir haftalık bir izin verilerek bedenlerinin dinlenmesi gerektiği düşüncesidir.

Bu dönemde ilişkiye girmekle ilgili iki farklı görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilkini şu şekilde açıklayabiliriz:

Mens döneminde ilişkiye girmenin bir sakıncası bulunmamaktadır. Vücut direncinin düşük olması nedeniyle mikrop kapma ihtimali olduğu söylense de, enfeksiyon kapmama oranı da daha yüksektir. Bu tamamen ruhsal bir durumdur. Diğer kişilerin dediği gibi, kadın bu dönemde sıkıntılı ve daralmış hisseder. Aynı zamanda, kadın kendini kirli hissettiği için öz güven problemi bu ilişki durumuyla birlikte daha fazla artış gösterebilir. Tüm mens olan kadınlar ve kızlar için bu fikir geçerli değildir.

Özellikle adet dönemlerinde kadınlarda cinsel arzu artış göstermektedir fakat kanamanın engel teşkil edeceği düşünülerek pek yanaşılmaz.

Herkesin bildiği üzere, adet kanamasında kan çok miktarda akmadığı için sıklıkla banyoya girmek, bikini bölgesinin kirli olmasını ve etrafa koku salmasını engelleyecek en güzel yöntemdir diyebiliriz. İç çamaşırı gerekli görüldüğü her an hemen vakit kaybetmeden değiştirilmelidir.

Cinsel birlikteliğin özel bir zamanı bulunmamaktadır. Yani o özel günlerde cinsel birleşme yapılamaz, vücut buna müsait değildir diye bir şey söylenemez. Fakat yan etki olarak bu ilişkiden sonra kanama durabilir ve böyle bir şey olması da kanamasız geçen günlerin ağrılı biçimde ilerlemesine neden olabilir.

Eğer hamile kalma gibi bir düşünce varsa, bunun için adet dönemi tercih edilmemelidir. Çünkü adet döneminde kadının gebe kalma ihtimali bulunmamaktadır. Hatta adetin bittiği gün hesaplanarak 3 gün sonrasında bile gebe kalma olanağı oldukça düşüktür. Fakat şöyle bir durum da var ki, her kanama adet kanaması olmadığı için adet kanaması olmadığı zaman hamile kalınabilir. Yani kanama var nasıl olsa hamile kalınmaz dememek gerekir. Hatta mens döneminde kadına 'oral' yapılmasında da bir sorun bulunmamaktadır. Bu, erkeğin titizlik anlayışına ve tercihine göre değişir. Adetli iken ilişkiye girileceği zaman prezervatif tercih edilmesi önerilmektedir. Bunun sebebi tiksinti oluşturmamak ve daha rahat edebilmektir.

Not: Adet kanaması mevcut iken ilişkiye girildiği zaman bu ilişki kısırlık yapar fikri halk tarafından ortaya atılmış bir hurafedir.

İkinci görüşü savunanlar, adetli iken kesinlikle ilişkiye girilmemesi gerektiği konusunda ısrarcıdırlar. Bu fikri savunanlara göre, adetli iken ilişkiye girmek hem dinimizce hem de tıbben sakıncalıdır.

Dinimizce olan sebebi yukarıda açıkladığımız için tıbbi kısmına geçmekte fayda var. Adet kanaması olduğu zaman kanda östrojen seviyeleri düşer. Vajina iç yapısında bulunan faydalı bakteriler ve laktik asit oluşturulması azalır. Kadının vajinası için koruyucu özelliği olan asitlerin azalması, vajinanın enfeksiyonlara karşı bağışıklığını olumsuz etkiler.